Ağrı

İshak Paşa Sarayı

İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine 5 Km uzaklıkta yer alan bir külliyedir. Osmanlı’nın son dönemlerinde Topkapı Sarayı’ndan sonra yapılmıştır. Saray Lale Devrinin son ve en büyük anıtı olarak görüldüğünden dolayı sanat tarih açısından da önemli bir yere sahiptir. Osmanlı Devletinin görkemini ve mimarisine ait bütün örnekleri görülebildiği İshak Paşa Sarayı ayrıca Fars ve Selçuklu mimarisine ait örnekler de görülebilmektedir.  Saray içerisinde Harem Takkapı Kitabesinde yer alan bilgilere göre 1199 yılında yapımına başlanmış fakat son şekli 1784 yılında ancak son şekli verilebilmiştir.

Türkiye'nin önemli turistik merkezlerden biri olan bu yapı hakkında detaylı bilgi almak için Ağrı İshak Paşa Sarayı başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Şeyh Ahmed-i Hani Türbesi

Filozof olarak da bilinen Ahmed-i Hani M.S 1651 yılında dünyaya gelmiştir. Yaşadığı dönemde yazdığı ve en çok bilinen sinemaya’da uyarlanan eseri Mem û Zîn (Mem ve Zin)’dir. Ahmed-İ Hani Türbesi de isminden de anlaşılacağı gibi Ahmed-i Hani adına yaptırılmış bir türbedir. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yer alan türbe Ağrı’da gezilecek yerlerin arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Şeyh Ahmed-i Hani Türbesibaşlıklı yazımızdan detaylı bilgi alabilirsiniz.

Eski Beyazıt Camii (Selim Camii)

Eski Bayazıt Camii,  Çaldıran Savaşı sonrasında Osmanlı topraklarına katılan Doğubayazıt’ da, aynı dönem içerisinde yaptırılmış bir camiidir. Yer olarak da Doğubayazıt kalesinin yanında bulunan cami tek minareli ve tek kubbeli olarak yaptırılmıştır. Kesme taşlardan yapılan Eski Beyazıt Camii sadeliği ile dikkat çeken ve Yavuz Sultan Selim’e ithaf edilen cami olarak tarihte yerini almıştır.

Ağrı Doğal Güzellikleri ve Yapıları

Keşişin Bahçesi

Dillere destan olan ve gönüllere taht kuran Aslı ile Kerem’in aşklarının ilk başladığı bahçe olarak da bilinen Keşişin Bahçesi doğal güzelliği ve bahçe düzenlemesi ile ağrı’da gezilmesi gereken yerler arasındadır.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yer alan Keşişin Bahçesi, Doğubayazıt merkezine 7 km uzaklıkta ve İshak Paşa Sarayı ile yan yanadır.

Ağrı Meteor Çukuru

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine 35 km uzaklıkta yer alan meteor çukuru ikinci büyük meteor çukuru olarak bilinmektedir. 1892 yılında Dünya’ya düşen büyük bir gök taşının oluşturduğu düşünülmektedir. Bunun nedeni ise yapılan araştırmalarda katmanaları ve yapısı gözönüne alındığında bu türde bir çukurun deprem etkisiyle oluşamayacağı yönündedir. Ayrıca 1892 yılında yer alan kaynaklara göre de çukur bir gece de oluşmuş ve gecenin sabahında ise doğal kaynak sularında bulanıklık meydana gelmiştir. Çukurun içinin toprakla dolmasını engellemek ve yapısının korunması için de gerekli önlemler alınmaktadır.

Eleşkirt Güneykaya Kayak Merkezi

Kış mevsiminde tatilini değerlendirmek isteyenlerin ziyaret edebileceği Eleşkirt Güneykaya Kayak Merkezi, Ağrı’nın Eleşkirt ilçesinde yer almaktadır. Kış turizmini canlandıran kayak merkezi Ağrı-Erzurum yolu üzerinde yer almaktadır. Kayak severleri ağırlayan kayak merkezi kış tatilini değerlendirmek isteyenlerin Ağrı’nın doğal güzelliklerinden ve şifalı kaplıcalarından da yararlanmak isteyenler için Ağrı’da gezilmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.

Meya Mağaraları/ Meya Antik Kenti

Ağrı’nın kaplıca merkezi olarak anılan Diyadin ilçesine bağlı Günbuldu köyünde yer alan Meya Mağraları, Meya Antik Kenti olarak da anılmaktadır. Mağaralar ve yerleşim yerleri bu bölgede yer alan kayaların oyularak yapılmıştır. Barınma amaçlı olarak oyulan kayalarda yapılan araştırmalar da ayrıca tapınak, ibadethane olarak da kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Farklı inançlara dair kalıntıların bulunduğu yapıların kimlerin yaptığı ise bilinmemektedir. Meya mağaralarından çıkarılan koç heykelleri şehir merkezinde sergilense de Meya Mağaraları Ağrı’da gezilmesi ve görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır.

Ağrı Dağı

Türkiye’nin en yüksek dağı ve zirvesinde her mevsim buz bulunduran tek buz takkeli dağ olan Ağrı Dağı’nın büyük bir kesimi Iğdır ili sınırları içerisindedir.  Ağrı dağı iki zirvesi bulunan ender dağlar arasındadır. Kurtuluş Savaşı sonrasında zirvelerine Atatürk ve İnönü isimleri verilmiştir. Dağın zirvesine ilk tırmanış 1829 yılında gerçekleştirilmiştir. Dağ sporları meraklıların ziyaret ettiği Ağrı Dağı’nın rotası Doğubayazıt’tan başlamaktadır. Zorlu koşullarından dolayı 1990 yılında tırmanış yasağı getirilse de, 1998 yılından yasak kaldırılarak her yıl meraklılarını konuk etmeye devam etmektedir.

Ağrı Kaplıcaları

Ağrı kaplıcaları, Ağrı’da kaplıca bölgesi olarak anılan Diyadin ilçesinde yer almaktadır. Sağlık turizmi açısından da önemli olan kaplıca alanının içerisinden geçen Murat Nehri ile de doğal güzellikleri ile göz dolduran Diyadin bölgesinde geniş bir alana yayılmış toplamda dört adet kaplıca bulunmaktadır. Bunlardan ilki ve en çok ziyaret edileni Diyadin Kaplıcasıdır. Diyadin Kaplıcasını, Yılanlı, Köprü ve Davut Kaplıcaları takip etmektedir.

Diyadin Kaplıcaları

Ağrı’nın Diyadin ilçesine 5 km uzaklıkta bulunan kaplıcası en çok ziyaret edilen ve yakın çevresinde rahatlıkla konaklama imkânı sağlayan kaplıcalardan birisidir. Özellikle cilt hastalıkları ve romatizma rahatsızlıkları, kemik ve kas ağrılarına da iyi gelen suyun sıcaklığı 72-78 °C aralığındadır. İçme ve banyo tedavilerinin uygulanabildiği kaplıca da Belediye tarafından onaylı tek bir tesis konaklama hizmeti verilmektedir.

Ağrı Köprü Kaplıcası

Ağrı’nın kaplıcalar bölgesinde yer alan Köprü Kaplıcası, açık alanda bir tepede yer almaktadır. Murat Nehrinin üstünde bulunan tepede yer alan Kaplıca’da nehir yatağından 25-30 metre yükseklikte su çıkışı bulunmaktadır. Bu su çıkışından daha yukarıda yer alan sıcak su çıkışı ise kaplıca olarak kullanılmaktadır. Yapı olarak basit bir şekilde çevresi çevrilmiş ve havuz olarak kullanılan alanda doğal yapılanma söz konusudur. Günü birlik olarak ziyaret edilebilir olan Köprülü Kaplıcası temiz havası ve sıcak suyu ile şifa dağıtmaktadır.

Ağrı Yılanlı Kaplıcası

Ağrı’nın Diyadin kaplıca bölgesinde yer alan Yılanlı Kaplıcası, günü birlik olarak ziyaret edilebilen, Köprü Çermiği olarak da bilinen Köprü Kaplıcasına 1 km uzaklıkta bulunmaktadır. Murat Nehri kıyısında bulunan kaplıca da konaklama hizmeti verilmemektedir. Doğal kaynaklı Yılanlı Kaplıcası günümüzde çok fazla kullanılmamaktadır.

Ağrı Davut Kaplıcası

Ağrı, Diyadin Kaplıca bölgesinde, Davut köyünde yer alan Davut Kaplıcası, Yılanlı Kaplıcasına 1,5 km uzaklıkta yer almaktadır. Doğal olarak sıcak su çıkışı olan kaplıca etrafı çevrilerek açık bir havuza dönüştürülmüştür ve şifa bulmak isteyenlere bu açık havuz da hizmet vermektedir. Günü birlik olarak ziyaret edilebilen kaplıca doğal güzellikleri ile de göz kamaştırmaktadır.

Ağrı Kaleleri

Ağrı’da tarihi olarak farklı ilçelerine dağılmış 7 farklı kale bulunmaktadır. Doğubayazıt Kalesi en çok ziyaret edilen kaleler arasındadır. Doğubayazıt Kalesini sırasıyla, Şoşik Kalesi, Diyadin Kalesi, Havaran Kalesi takip etmektedir. Kuje (Miraşe) Kalesi, Avnik Kalesi ve Tokluca Kalesi ise zamanla yıkılmış ve görülebilecek çok az kalıntılar kalmıştır.

Doğubeyazıt Kalesi

Ağrı’ da gezilecek yerler arasında yer alan Doğubayazıt Kalesi, İshak Paşa Sarayı’nın yapımının tamamlanmasından dolayı önemini kaybetmiştir. İsminden de anlaşılacağı üzere Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin 7 km doğusunda bulunan kalenin yapım tarihi bilinmemektedir fakat kalede bulunan kabartmalarla süslü mezardan dolayı Urartulara ait eser olduğu ortaya çıkmıştır.

Doğubayazıt ilçe merkezine 7 Km. uzaklıkta, İshakpaşa Sarayı yakınındaki sarp kayalık üzerine kurulmuştur. Kalenin ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Ancak burada bulunan kabartmalı bir mezar, kalenin bir Urartu eseri olduğunu göstermektedir. Zamanla yıpransa da hala ziyaret edilebilmektedir.

Şoşik Kalesi

Ağrı’ya bağlı Şoşik olarak da bilinen Karlıca köyünde yer alan Şoşik Kalesi yapım tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Akkoyunluların yapıldığı düşünülen Şoşik Kalesi ismi Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde adı geçmektedir. Fakat seyahatname de geçen bilgilerin doğruluğu tam olarak bilinmemektedir. 

Şoşik Kale’si diğer kalelere göre yapı ve mimarı olarak çok farklıdır.. Ağrı’da görülmesi gereken kaleler arasında yer alan Şoşik Kalesi sağlam yapısı ve tarihi ile hala ziyaret edilebilmektedir.

Diyadin Kalesi

Ağrı’nın Diyadin ilçesinde bulunan Diyadin Kalesi, Urartulara ait eserlere benzese de Azerbaycan hükümdarı Ziyaeddin tarafından onarılmış ve eklemeler yapılarak günümüzdeki son şeklini almıştır. Seyyah Evliya Çelebi’nin anlatımlarında yer verildiği üzere Diyadin Kalesi içerisinde toprak evler, han, hamam ve dükkânlar bulunmaktaymış. Fakat bu yapılara günümüzde rastlanmamaktadır. Sadece belirgin olarak görülebilen Murat Nehrine inen suyolunun varlığıdır. Evliya Çelebi anlatımları ile de daha da ünlü olan Diyadin Kalesi’ne ait kalıntılar günümüz de oldukça az olsa da hala Ağrı’da gezilebilecek yerler arasında yer almaktadır.

Havaran Kalesi

Ağrı’nın Hamur ilçesi merkezinde yer alan Havaran Kalesi, Murat Nehri, Hamur Çayı ve Kurudere arasında kavşak noktasında tırmanılması zor kayalıklar üzerine kurulmuştur.  Kalenin çevre ile bağlantısı sağlanabilmesi için hafif bir meyile sahiptir ve bağlantı noktası derince kazıldığından dolayı bu bölge de hendek oluşmuştur. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde adı geçen kalenin kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Yapısı itibari ile Urartu eserlerinden olduğu düşünülmektedir. Havaran Kalesinden geriye çok fazla bir kalıntı kalmasa da ziyaret edilebilir nitelikteki kaleler arasında yer almaktadır.

Afyonkarahisar

Afyon Ömer Kaplıcası

Afyonkarahisar’ın şifalı su kaynaklarından biri olan Ömer Kaplıcası, il merkezine yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafede yer alıyor.

Sahip olduğu zengin su mineralleriyle şehrin turizmini hareketlendiren bir nokta olan Ömer Kaplıcası’nın sularında kurşun, magnezyum, baryum, demir arsenik, krom, bakır, florür, sülfat, nitrat, karbondioksit, çinko bulunmaktadır.

Kaplıca suları; romatizma, eklem ağrıları, bağırsak, bronşit, kısırlık ve mide hastalıklarına iyi gelmektedir. Ömer Kaplıcası ulaşım açısından kolay bir yerde bulunuyor ve bu durum bölgenin daha fazla ziyaret edilmesini sağlıyor.

Ömer Kaplıcası bölgesindeki otellerin birinde rezervasyonunuzu gerçekleştirerek şifalı sulardan dilediğiniz kadar yararlanabilirsiniz. Kaplıcaya il merkezinden kalkan servislerle kolayca ulaşabilirsiniz.

Afyon Gedik Ahmet Paşa Medresesi

Afyon Gedik Ahmet Paşa Medresesi

Afyonkarahisar’daki Gedik Ahmet Paşa Külliyesi’nin günümüze sağlam gelen bölümlerinden biridir Gedik Ahmet Paşa Medresesi. Külliye ve külliyenin önemli bir parçası olan medrese, adını banisinden alır. Bu yapı 1472 yılında inşa edilmiştir. Medresenin mimarı ise Ayaz Ağa’dır. Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nin mimarisi dikdörtgen planlı olup, yapımı sırasında kesme taş kullanıldığı görülmektedir. Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtır.Medresenin iki büyük kubbesi bulunuyor. Bunlar dışında tam 24 tane küçük kubbesi vardır. Aynı zamanda hücreleri de bulunuyor medresenin. Gedik Ahmet Paşa Medresesi dönem dönem çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında bir müze deposu olarak kalmış. Belli bir dönem boş kalarak işlevselliğini kaybetmiştir. 1995-1997 yılları arasında ise Türk İslam Eserleri Müzesi olarak düzenlenip hizmete açılmıştır.Gedik Ahmet Paşa Medresesi’ni Afyonkarahisar’daki gezilere dahil edilmesini öneriyoruz. Tarihin farklı bir döneminden günümüze kadar gelen medrese, mistik atmosferiyle keyifli bir gezi olacak…

Afyon Kabe Mescidi 

Afyon Kabe Mescidi

Afyon’un merkezinde sade bir mimariye sahip olan Kabe Mescidi, pek bilinmese de şehrin önemli tarihi eserlerinden biri.Ulaşımı kolay bir noktada bulunan Kabe Mescidi, Çavuşbaşı Mahallesi’ne bağlı olup, Karahisar Kalesi’nin hemen altında yer alıyor.Afyon Kabe Mescidi’nin yapımı 1397’ye dayanıyor. Mescidin planı kare şeklinde olup, üzerinde küçük bir kubbe vardır. Kabe ölçüsünde bulunduğu için adını Kabe Mescidi olarak almış olan ibadet mekanının yapımında kesme taş kullanıldığı görülmekte. Bazı bölümlerde ise antik dönemlere ait olan taşlar kullanılmış durumda.Mescidin bezemeleri bulunmasa da görülmeye değer mimarisi ve tarihiyle Afyon gezilerinde yerini alması gereken bir nokta.

Afyon Karacamal Mağarası

Afyon’un pek bilinmeyen gezi alanları arasındaki Karacamal Mağarası, Kocadere bölgesinde bulunup, Balçıkhisar Kasabası’na yaklaşık 5 kilometre uzaklıktadır. Mağaranın tanıtımı çok fazla yapılmadığı için pek fazla bilinmiyor. Karacamal Mağarası’nın girişi oldukça geniş. Fakat mağaranın içerisine doğru ilerlendiğinde alanı daralıyor ve mağara birkaç kola ayrılıyor. Toplam beş galeriye sahip olup, galerilerin dördü oldukça geniştir… Sadece ilkbahar aylarında su seviyesinin yükselmesiyle son galeriye girmek zorlaşmakta…Afyon’un pek bilinmeyen bu mağarasını ilk keşfedenlerden biri siz olabilir; sarkıt, dikit ve diğer oluşumlarına yakından görme şansı yakalayabilirsiniz.Bu arada mağarada bol miktarda yarasa yaşamakta…

Afyon Çay Kervansarayı

Afyon Çay Kervansarayı

Afyon’da bulunan ve Selçuklu döneminin en güzel örnekleri arasında yer alan Çay Kervansarayı, kapalı kervansaray özelliği taşımaktadır.Taşhan olarak da adlandırılan Çay Kervansarayı, ismini bulunduğu ilçeden alır. Kervansarayın avlusu her ne kadar tahribata uğramış olsa da kışlık kapalı kısmı günümüze kadar sağlamlığını korumuştur. 1278 yılıyla tarihlendirilip, banisi Ebul-Mücahhit Yusufhan’dır. Mimarı ise Mehmet oğlu Oğul Bey’dir.Çay Kervansarayı Anadolu Selçuklulardan günümüze kalan en güzel han örneği olup, Afyon gezilerine dahil edilmesi gereken yerler arasındadır.

Afyon Memeç Kaya Kilisesi

Memeç Kaya Kilisesi, Afyon’un en eski yapılarından biri olup, İhsaniye ilçesinde yer almaktadır.Döğer Kasabası’nın 4 kilometrelik uzaklığında bulunan, kilise, Emre Gölü’nün yolu üzerinde olup, ulaşımı kolaydır. Kilise tüf bir sarp kayalığın ortasına oyulmu olup, 8. ve 10. yüzyıllar arasında tarihlendirilmektedir. Ön bölümünün duvarları tamamen yıkılmış durumdadır.Şehrin pek bilinmeyen diğer bir kilise yapısı ise Ayazini Kilisesi’dir ve Memeç Kaya Kilisesi ile birbirlerine yakındır. Bir gününüzü bu iki kiliseyi keşfetmek için ayırabilirsiniz.

Afyon Ayazini Kilisesi

Afyon Ayazini Kilisesi

Afyon’un İhsaniye ilçesinde, tarihiyle göz dolduran bir yapı olan Ayazini Kilisesi, sarp kayalıklar içinde kayaya oyulmuş önemli bir ibadet mekanıdır.

Hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmeyen Ayazini Kilisesi, Ayazini Kasabası’nın hemen girişinde bulunup kolay bir ulaşım yoluna sahiptir. Kilisenin kaya yüzeyine oyulmuş kubbeli ve apsisli olması önemli bir özelliğini yansıtır. Mimari açıdan 1000’li yıllarda yapılmış manastırlarla benzerlik göstermektedir.

Afyon Amorium Antik Kenti

Afyon Amorium Antik Kenti

Afyon’un Emirdağ ilçesinde bulunan Amorium Antik Kenti, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olup, günümüze getirdiği kalıntılarıyla turistlerin merak ettiği noktalardan biridir. İlçe merkezine yaklaşık 13 kilometrelik bir mesafede yer almakta olup, antik kentin yakınında Hisarköy Kasabası bulunmaktadır.Amorium Antik Kenti’nde ilk kazı çalışmaları 1988 yılında Oxford Üniversitesi tarafından başlatılmıştır. Kazı çalışmalarını Prof Dr. Martin Harrison yürütmüştür. 1993 yılında ise New York Metropolitan Sanat Müzesi tarafından yürütülmeye başlamıştır kazı çalışmaları. Günümüzde de bu çalışmalar devam etmekte. Amorium Antik Kenti, Roma ve Bizans döneminde en parlak dönemini yaşamıştır. Roma döneminde kendi sikkelerini bastırmış olup, Bizans döneminde ise merkezi bir önem kazanmıştır. Fakat sadece Bizans ve Roma’nın değil, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu’nun da izlerini rastlanmaktadır Amorium Antik Kenti’nde.

Afyon Sarıçayır Kaya Mezarları

Afyon Sarıçayır Kaya Mezarları

Sarıçayır Kaya Mezarları, Afyon-İscehisar ilçesinde yer alan Sarıçayır Köyü’nün çevresine dağılmış durumdadır. Bu kaya mezarları Bizans dönemiyle tarihlendirilmekte.

Sarıçayır Kaya Mezarları, oyma aile ve tek mezar odalarından oluşmakta. Aynı zamanda barınak olarak yapılan bölümler de var. Kaya mezarlarının yüzeyinde kabartmalar ve bezemeler görmek mümkündür. Sarıçayır Kaya Mezarları’nın hakkında çok fazla bilgi bulunmamakla birlikte, çok fazla ziyaret de edilmiyor.

Eğer Afyon gezisi hazırlığı içerisindeyseniz ve yeni keşif rotaları arıyorsanız Sarıçayır Kaya Mezarları’nı gezi listenize dahil etmenizi öneririz. Şehrin çok fazla bilinmeyen diğer noktaları olan İhsaniye Döğer Örenyeri veApameia Antik Kenti de keyif alacağınız tarihi geziler arasında mutlaka olmalı.

Afyon İhsaniye Döğer Örenyeri

Frig döneminden beri yerleşim alanı olarak kullanılmış ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Döğer Örenyeri, Afyon’un İhsaniye ilçesinde bulunmakta…

İhsaniye Döğer Örenyeri’nde Kapıkaya I-II ve Aslankaya kalıntılarının yanı sıra Roma ve Bizans dönemiyle tarihlendirilen mezar odaları ve kiliseleri görmek mümkündür.
Birinci Kapıkaya; Döğer Kasabası’dan Leğer Köyü’ne giden yol üzerinde yer alıyor. Hangi yıl yapıldığı kesin olarak bilinmese de M.Ö. 7. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. İkinci Kapıkaya’da birinci Kapıkaya ile aynı bölgede, Emre Gölü kıyısındadır. Aslankaya ise; Döğer Kasabası ve Üçler kayası Köyü’nün arasında bulunuyor. Üçgen çatılı bir tapınak cephesi olan Aslankaya M.Ö. VII. yüzyılla tarihlendirilmektedir.

İhsaniye Döğer Örenyeri’nin kalıntıları biraz dağınık olsa da birbirlerine çok fazla uzak değiller. Bu durum bölgeyi kolaylıkla gezmenizi sağlayacak.

Afyon Apameia Antik Kenti 

Afyon Apameia Antik Kenti

Afyon’un bilinmeyen antik yerleşim alanlarından sadece biri olan Apameia Antik Kenti, tanıtımı yapıldığı takdirde şehrin turizmini hareketlendirecek kalıntılara sahip.Her ne kadar çok zengin kalıntılara sahip olmasa da kayda değer tarihi eserleriyle kesinlikle görülmesi gereken bir noktadır. ApameiaAntik Kenti, antik Roma döneminde Kelainai adıyla biliniyordu. Apameia için Efes Antik Kenti’nden sonraki en önemli şehir olarak kabul edilir. Hatta Efes’le birlikte bronz sikkeler bastırmıştır. Eski dönemlerde sayısız deprem geçirmiş olan Apemaia Antik Kenti’nin, özellikle Hellenistik dönemde basılan sikkelerinin üzerinde Maeander Nehri veya flüt çalan Marsyas’ın resimleri bulunuyordu. Fakat bu sikkeler kesinlikle kullanılmıyor, hemen toprağa gömülüyordu. Yakın tarihte sikkeler bulunmuş olup, şu anda Afyon Müzesi’nde sergilenmektedir.Antik kentin stadyumu ve tiyatrosu anıtsal yapıtları arasındadır. Fakat bu yapıtlar, özelliğini kısmen koruyabilmiş durumda.Apameia Antik Kentinin tanıtımı yapıldığı takdirde çok ilgi görecek bir bölgedir. Afyon’un farklı bir tarihi dönemine şahit olmak istiyorsanız bu antik yerleşim alanını kesinlikle ziyaret etmelisiniz.

Afyon Dokimaia Antik Kenti

Afyon Dokimaia Antik Kenti

Afyon-İscehisar’ın çok eski bir yerleşim alanı olan Dokimaia Antik Kenti, şehre gelen turistler tarafından çok fazla bilinmiyor. Çünkü tarihten izler taşıyan bölgenin tanıtımını çok fazla yapılmamıştır. Aslında gezilmeye ve görülmeye değer kalıntılara sahiptir.

Dokimaia Antik Kenti’nin hangi yılda kurulduğu bilinmiyor. Bazı kaynaklarda kentin Makedonyalılar tarafından kurulduğu bilgisi bulunuyor. Dokimaia, Roma döneminde yarı özerklik kazanmış, hatta Roma imparatoru adına bronz sikkeler bastırılmış.

Afyon’un pek bilinmeyen bu tarihi bölgeyi gezi listenize dahil ederek ilk keşfedenlerden biri siz olabilirsiniz.

Afyon Göynüş Vadisi Açık Hava Tapınağı

 Afyon-İhsaniye’nin termal zenginlikleri arasında tarihi bir yolculuğa çıkaran Göynüş Vadisi Açık Hava Tapınağı, birçok önemli esere sahiptir.Afyon-Eskişehir karayolunun 32. kilometresinde bulunan bölge, Kayıhan beldesinde yer alıyor. Göynüş Vadisi Açık Hava Tapınağı içerisinde bir kale, Aslantaş ve Yılantaş üzerinde aslan kabartmaları olan mezar odaları var. Kısa ama etkili bir gezi alternatiflerinden olan bölge çok fazla tanıtımı yapılmadığı için çok sık ziyaret edilmiyor.Afyon gezilerinde farklı bir yer keşfetmek isteyenlere kesinlikle Göynüş Vadisi’ndeki açık hava tapınağını öneririz.

Afyon Gazlıgöl Kaplıcaları

Afyon Gazlıgöl Kaplıcaları

Afyon’un sahip olduğu termal zenginlikler arasındaki Gazlıgöl Kaplıcaları, her yıl yüzlerce turiste şifalı sularını sunmakta…Özellikle sonbahar ve kış aylarında tercih edilen Gazlıgöl Kaplıcaları, şehrin il merkezine 25 kilometrelik uzaklıkta bulunan İhsaniye’ye bağlı Gazlıgöl beldesinde yer alır. Gazlıgöl Kaplıcaları’nın mineralli suları aynı zamanda 1868 yılından bu yana faaliyette olan Kızılay Maden Suyu’nun kaynağıdır. Gazlıgöl Kaplıcaları’na Afyon-İhsaniye karayoluyla veya Afyon-Kütahya-Eskişehir demiryoluyla ulaşmak mümkündür.Kaplıcaların güzel bir efsanesi var. Kral Midas’ın kızı Suna’nın tüm vücudunun çıbanlar sarmıştır ve hiçbir şekilde tedavi edilememiştir. Suna dışarıda dolaştığı bir gün bu kaplıcalarının bulunduğu yere gelir ve buradaki bir su birikintisinden içip uyuyakalır. Kalktığında vücudunda bulunan çıbanlar kurumuş ve ağrısı azalmıştır. Bu durumu öğrenen Kral Midas, hemen emir veriri ve bölgeye bir kaplıca yapılmasını sağlar. Gazlıgöl Kaplıcası’nın ilk keşfedilişi böyle rivayet edilir.Afyon’un termal su kaynaklarından biri olan Gazlıgöl Kaplıcaları’nda termal tedavi uygulayan konaklama tesisleri bulunuyor. Bu kaplıca bölgesinden faydalanmak istiyorsanız erkenden rezervasyon yaptırmanızı öneririz.

Afyon Ot Pazarı Cami

Afyon Ot Pazarı Camii

Afyon Belediye Çarşısı içerisinde bulunan ve tarihi 1590 yılına dayanan Ot Pazarı Camii, şehrin en eski yapıları arasındadır.Her ne kadar 1590 yılında inşa edildiği bilinse de, bazı kaynaklarda 1601 yılı ile tarihlendirilir.Caminin yapıldığı dönemlerde hemen arkasında bir türbe bulunuyordu. Fakat türbe günümüze kadar gelememiştir. Ot Pazarı Camii’ni Tellalzade Süleyman Çavuş inşa ettirmiştir. Mimarisi kare planlı olup, yapımında kesme taş kullanıldığı görülmektedir.

Afyon Ulu Camii

Afyon Ulu Camii

Afyon’un en büyük ibadet mekanı olan Ulu Camii, hem mimarisi hem de mistik atmosferiyle görenleri etkisi altına alıyor.Tam 7 asırdır ayakta duran Afyon Ulu Camii’nin diğer ibadet mekanlarından farklı bir özelliği var. Caminin içerisinde ahşaptan yapılan kırk direk bulunuyor. Bu sebepten dolayı Kırk Direkli Cami olarak da adlandırılmakta. Afyon Ulu Camii, 1272-1277 yılları arasında Sahipata Nusreddin Hasan tarafından inşa ettirilmiştir. Hıdırlık Tepesi’ne çok yakın olmakla birlikte ulaşım açısından kolay bir konuma sahiptir. Caminin ilk onarımı 1341 yılında gerçekleşmiş olup, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örneklerine sahiptir.Eşsiz bir mimarisi olan Afyon Ulu Camii’nin minaresi de görülmeye değer bir sanat eseridir. Günümüzde ibadete açık olan cami, turistik gezilere de ev sahipliği yapıyor.Afyon Ulu Camii, Afyonkarahisar’a bağlı olan Camiikebir Caddesi üzerinde bulunmakta…

Afyon Sandıklı Kalesi

Afyon Sandıklı Kalesi

Sandıklı Hisar Kalesi, 1325 yılında Germiyan Sultanı Çelebi Hüsameddin Yakub Bin Umur Bey tarafından inşa ettirilmiştir.Mimar Çoban’ın eseri olan Sandıklı Kalesi, yığma topraktan oluşan bir höyüğün üzerinde yer alıyor. Fakat günümüze sadece kalenin duvarları gelebilmiştir. Kalenin dış kale kapısında bulunan kitabesi günümüzde Çavuş Camii’ni çeşmesinin yan dikmelerine konulmuş durumda.Harap bir durumda olan Afyon’daki Sandıklı Hisar Kalesi artık yok olmaya meyilli olup, geniş çaplı bir restorenin ardından yenilenmeyi bekliyor.

Afyon İmaret Camii

Afyon İmaret Camii

1472 yılından bu yana görkemli yapısını, sağlamlığını ve nakış süslemelerini koruyan İmaret Camii, Afyon’un merkezinde bulunan kurtuluş Caddesi üzerindedir.1472 yılında Fatih Sultan Mehmet’in vezirlerinden olan Gedik Ahmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Mimar Ayaz Ağa’nın eserlerinden biridir. Afyon İmaret Camii, Gedik Ahmet Paşa Camii olarak da adlandırılıyor. Bu muazzam mimariye sahip olan ibadet mekanının tek bir minaresi vardır ve minaresi tek şerefelidir. Cami 1795 yılında Müftfzade Ahmet tarafından restore ettirilmiştir.

Afyon Yedikapılar Manastırı

Afyon Yedikapılar Manastırı

Afyon’un tarihi mekanlarından biri olan Yedikapılar Manastırı, Bolvadin ilçesinde bulunmaktadır. Kemerkaya Kasabası sınırları içerisinde olan kilise, kolay bir ulaşıma sahiptir.Devlet Karayolu yakınında sarp bir kayalık yüzeyine oyuşmuş olup, yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. 8.-10. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Afyon tatilinizde Yedikapılar Manastırı gezeceğiniz yerler arasında dahil olabilecek tarihi mekanlardan biridir. Sağlık turizminde önemli bir yere sahip olan Afyon’nun kaplıcalarını da ziyaret yerlerinize dahil edebilirsiniz.

Afyon Avdalas Kalesi

Afyon Avdalas Kalesi

Özellikle sağlık turizmi açısından önemli bir yere sahip olanAfyon, her köşesinde sunduğu tarihiyle ve doğal güzelliğiyle turistlerin yoğun bir ilgi gösterdiği bir şehirdir.

Afyon’da her an yeni bir yer keşfetmenin tadına varacak ve keyifli vakitler geçireceksiniz. Sizlere Avdalas Kalesi hakkında bilgi verelim ve sizler de gezi listenize yeni yerler ekleyin.

Afyonkarahisar’daki Gazlıgöl Kaplıcası’na 10 kilometre uzaklıkta olan Ayazini Köyü sınırları içerisinde olup kolay bir ulaşıma sahiptir. Bizans döneminde yerleşim yeri olarak kullanılan alan çok katlı ve çok odalı sarnıçlı bir yapıya sahiptir.

Afyon’u keşfedeceğiniz günlere Avdalas Kalesi’ni dahil edebilirsiniz. Şehrin tarihi atmosferine eşlik edenKarahisar Kalesi’ni de ziyaretlerinize eklemeyi unutmayın.

Afyon Eğerli Kaya Kilisesi

Afyon’da bulunan Eğerli Kaya Kilisesi, hem turistik önemiyle hem de ulaşım kolaylığıyla yıl içerisinde birçok ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır.Eğerli Kaya Kilisesi İscehisar ilçesi ve Bayat ilçesinin arasında kalan Eyerli Dağı’nın yamaçlarında bulunmaktadır. Şehrin en sağlam kiliselerinden biri olan yapının içindeki desenler göz dolduracak niteliktedir. Afyon’un tarihi noktalarından bir olan kilise, hem mimarisiyle hem de koca bir tarihe tanıklığıyla yeni ziyaretçilerine bekliyor.Mısri Camii, Eber Gölü, Anıtkaya Şehitliği ve Karahisar Kalesi sayfalarımızdan şehrin diğer gezi noktalarını inceleyebilirsiniz.

Afyon Mısri Cami

Afyon Mısri Camii

Afyon’un ibadet mekanlarından biri olan Mısri Camii, hem tarihiyle hem de muazzam mimarisiyle şehirdeki görülecek yerlerden sadece biridir.Mısri Mahallesi’nde bulunan cami, 1593 yılında Kasım Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Bu sebepten dolayı Kasım Paşa Camii olarak da anılmaktadır. Evliye Çelebe iseSeyahatname adlı kitabında bu yapıdan Abdürrahman Efendi Camisi olarak bahsetmiştir.Caminin mihrabı mozaik kakma çinilerle süslenmiş olup, görülmeye değer detaylar arasındadır. Mısri Camii’nin kenarında bulunan türbede, Akşemseddin’in soyundan olan Abdurrahman Karahisari ve Kasım Paşa’nın oğlu Çelebi Sultan’ın mezarı bulunmaktadır. Afyon’u keşfetmek için yapacağınız yolculuklarınızdan biri Mısri Camii olabilir.Eber Gölü, Afyonkarahisar Müzesi, Cumhuriyet Şehitleri Anıtı, Karahisar Kalesi sayfalarımızı tıklayıp şehrin diğer gezi alanları hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Afyon Buzluk Mağarası

Afyon Buzluk Mağarası

Afyon’un mağaralarından biri olan Buzluk Mağarası, Sultandağı ilçesi sınırları içerisindedir. Dereçine Kasabası’nın güneyinde olan Buzluk Mağarası’na Afyon-Konya karayolu ile ulaşabilirsiniz.Zorlu bir yolculuk sizleri beklese de, mağarayı gördükten sonra tüm yorgunluğunuz silinecek. Buzluk Mağarası’nın girişi bir kişinin geçebileceği genişliktedir. İçinde 3 kademe vardır ve girdiğiniz anda mağaranın soğuk havasıyla karşılaşacaksınız. Aşağı doğru indikçe hava daha fazla soğumaktadır ve yerlerdeki buzlanmalar dikkatinizi çekecektir. Burada oluşan buz sarkıtlarının iklim koşullarıyla açıklanmaktadır. Özellikle yaz aylarında tercih etmelisiniz Buzluk Mağarası’nı. Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seviyorsanız Afyon tatilinize Kurtini Mağarası’nı, Eber Gölü’nü ve Karahisar Kalesi’ni gezi listenize dahil edebilirsiniz.

Afyon Kurtini Mağarası

Afyon-Sanıklı’da bulunan Kurtini Mağarası, ilçe merkezine 34 kilometre uzaklıktadır. Yeşillikler arasında, orman içinde bulunan mağara, Bökenin Yurdu olarak adlandırılan bir yerdedir.

Afyon tatiliniz için hazırladığınız gezi listenize Kurtini Mağarası’nı ekleyebilir ve hiç inceleme yapılmamış olan bu gizemli dünyayı ziyaret edebilirsiniz. Mağarayı gezdikten sonra bölgenin yakınlarında bulunan Oktur Mağarası’nı da gezebilirsiniz. Tabii geziniz sırasında Eber Gölü’nü,Karahisar Kalesi’ni, Cumhuriyet Şehitleri Anıtı’nı ve Buzluk Mağarası’nı da gezi listenize dahil edebilirsiniz. Hem köklü tarihiyle hem de doğal güzellikleriyle harika bir Afyon gezisi sizleri bekliyor.

Afyon Eber Gölü

Afyon Eber Gölü

Küçük karabatakların, sakarca kazının, büyük cılıbıtın ve dalmaçya pelikanının evi olan Eber Gölü, Afyon’un doğal güzellikleri arasındadır.Çay ve Bolvadin ilçeleri arasındaki Eber Gölü, aynı zamanda Türkiye’nin en çok ilgi çeken göllerindedir. Bir özelliği daha vardır; Türkiye’nin en büyük 12. gölüdür ve üzerindeki çayırlıklar bulunduğu noktaya değişik görüntüler ekler. Eber Gölü’nü özellikle avcılar ziyaret eder. Gölün üzerinde ise birçok adacık bulunur. Yerli halk bu adacıklara kopak adını vermiştir. Türkiye’nin doğal yapılarından biri olan Eber Gölü’nü Afyon gezinize ekleyip; şehrin güzelliklerine yakından şahit olabilirsiniz. 1992 yılında 1. Dereceden Tabiat Sit Alanı olarak kabul edilen Eber Gölü’nün ardında Afyon’daki Synnada Antik Kenti’ni,Karahisar Kalesi’ni ve Anıtkaya Şehitliği’ni görmeyi sakın unutmayın.

Afyon Başkomutanlık Milli Parkı

Afyon Başkomutanlık Milli Parkı

Türk tarihinin en büyük savaşları arasında olan Büyük Taarruzun yaşandığı Kocatepe ve bölgesindeki düşmanla karşı karşıya gelerek Afyon’a kadar ulaşılan savaşın sonucunda; tüm dünyanın beklemediği bir zafer kazanan Türk milletinin bu büyük başarısının geçtiği bölge günümüzde Başkomutanlık Milli Parkı olarak koruma altına alınmıştır.Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türk milletinin büyük bir zafer kazandığı milli parkın içindeki ormanlık alanlar, bitki örtüsü ve vadi boyları parka doğanın en güzel parçalarını hediye ediyor. Türk tarihinin önemi bir savaşına tanıklık eden bölgede Kocatepe ve Dumlupınar savaş alanları, şehitlikler ve anıtlar yıl boyunca birçok yerli turist tarafından ziyaret edilmektedir. Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı’nı Afyon gezinize kesinlikle dahil etmelisiniz. Afyon gezinize; Cumhuriyet Şehitleri Anıtı’nı ve Anıtkaya Şehitliği’ni de eklemeyi unutmayın.

Afyon Afyonkarahisar Müzesi

Afyon’da bulunan Afyonkarahisar Müzesi’nin temeli Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanmaktadır. Gedik Ahmet Paşa Medresesi müze için ilk kez depo olarak kullanılmıştır.1931 yılında resmi müze deposu olduğunda ise ilk memur olarak atanan isim Asar-ı Atika Muhipleri Cemiyet Başkanı Süleyman Gönçer’dir. Gün geçtikçe zenginleşenAfyonkarahisar Müzesi, Cumhuriyetin 10. Yılında ziyaretçilere açılmıştır. Daha sonra ise 1971 yılında şu anki binasına taşınmış olup, zengin bir içeriğe sahiptir. 13.276 arkeolojik eser, 4484 etnografik eser, 26.564 sikke ve 33 el yazması kitap olmak üzere müzede toplam 44.383 adet eser sergilenmektedir. Afyon’a yolunuz düştüğünde kesinlikle Afyonkarahisar Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret yerlerinize; Karahisar Kalesi’ni, Anıtkaya Şehitliği’ni ve Synnada Antik Kenti’ni de ekleyebilirsiniz.

Afyon Synnada Antik Kenti

Afyon Synnada Antik Kenti

Afyon tarihi eserler bakımından oldukça önemli bir şehirdir ve özellikle Şuhut ilçesinde günümüzde yapılan inşaat çalışmalarında bile hala kalıntılar ortaya çıkmaktadır.Burada bulunan Synnada Antik Kenti, Roma ve Bizans döneminde Frigya’nın başkentliğini yapmıştır. Özellikle Roma döneminde yarı özerk özelliği kazanan Synnada’da imparator ve Hierapolis ile birlikte gümüş cistophorus ve bronz sikkeler bastırıldığı ortaya çıkmıştır.Sikkelerin üzerinde bulunan haşhaş resimleri, haşhaş üretiminin o dönemlere kadar dayandığını göstermektedir. Günümüze kadar gelen kalıntılarının arasında stadyum ve tapınaklar kendini göstermektedir. Synnada Antik Kenti’ni ziyaret ettikten sonra Phryg Vadisi, Eber Gölü’nü, Karahisar Kalesi, Anıtkaya Şehitliği’ni de gezmeyi unutmayın.

Afyon Sandıklı Hüdai Kaplıcaları

Afyon Sandıklı Hüdai Kaplıcaları

Afyon’da bulunmaktadır ve her yıl ziyaretçi akınına uğramaktadır.Hüdai Kaplıcaları’ndan çıkan suyun sıcaklığı 60 dereceyi aşmakta olup, birçok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir. Üstelik Sandıklı Kaplıcaları’nda bulunan bazı tesisler bakanlığın onayı ile sevkli hasta kabul ediyor.Sandıklı Hüdai Kaplıcaları’nın bir özelliği de çamur banyosu… Kaplıcanın biraz tepesinde bulunan çamur bölümü oldukça ünlüdür ve ziyaretçiler çamur banyosu yapmadan kaplıcanın tadına varamaz. Afyon-Sandıklı’da bulunan Sandıklı Hüdai Kaplıcaları, sağlığınız için güzel bir tatil seçeneği sunuyor. Karahisar Kalesi, Phryg Vadisive Cumhuriyet Şehitleri Anıtı Afyon’da ziyaret edebileceğiniz yerler arasında.

Afyon Phryg Vadisi

Phryg Vadisi

Afyon İscehisar’dan başlayıp Eskişehir sınırlarını geçerekAnkara’ya kadar uzanan Phryg Vadisi, çok iyi bir yürüyüş rotası olma özelliğine sahiptir.Bu büyük vadide Phrygyalılar hüküm sürmüştür ve o dönemlerden günümüze etkileyici kalıntılar kalmıştır. Aynı zamanda Kapadokya Peri Bacaları’nın oluşumunun aynısı Phryg Vadisi’nde de görülmektedir.Kayaların apartman şeklinde oyulması yürüyüşünüz sırasında sizi fazlasıyla etkileyecek. O kadar çok yerleşim var ki Phryg Vadisi’nde; keşif yapmak için kesinlikle bir gün yetmeyecek. Phryg Vadisi binlerce yıl önce bir yaşanmışlığa tanık olsa da tabiat güzellikleriyle ve kayalar arasına oyulmuş yaşam alanlarıyla sizin hayranlığınızı kazanacak.

Afyon Cumhuriyet Şehitleri Anıtı

Afyon Cumhuriyet Şehitleri Anıtı

Afyon’da bulunan Cumhuriyet Şehitleri Anıtı, Cumhuriyet döneminde PKK ile mücadele sırasında şehit düşen Türk askerlerinin anısına yapılmış bir şehitliktir.Oldukça düzgün bir yoldan ulaşacağınız Cumhuriyet Şehitleri Anıtı, vatan toprağı için toprağa düşen askerleri anmak isteyenlerin muhakkak ziyaret ettiği bir noktadır.Saygıyla ve sevgiyle anılan askerleri tekrar tekrar hatırlamak ve hiç unutmamak adına yapılan ziyaretlere siz de dahil olabilirsiniz. Afyon’da bulunan Başkomutanlık Milli Parkı’nı, Anıtkaya Şehitliği’ni de gezinize ekleyebilirsiniz.

Afyon Karahisar Kalesi 

Afyon Karahisar Kalesi

Afyon-Afyonkarahisar’da bulunan Karahisar Kalesi, merkezin her noktasından kendini göstermektedir.Karahisar Kalesi, Hititler döneminde ll. Murşili tarafından yapılmıştır. O dönemdeki ismi ise yüksek tepe şehri anlamına gelen Hapanuva idi.226 metre yüksekliğe sahip bir kaya üzerine kurulmuş olan Karahisar Kalesi, zahmetli olsa da görülmeye değer. Yükseldikçe yukarıda göreceğiniz manzara sizi fazlasıyla heyecanlandıracak. Tam tepede ise muhteşem bir manzara gözlerinizi dolduracak ve şehri ayaklarınızın altına serecek. Karahisar Kalesi mutlaka yaşanması gereken bir yer. Afyon gezinizde Anıtkaya Şehitliği’ni de ziyaret etmeyi unutmayın.

Afyon Anıtkaya Şehitliği

Afyon Anıtkaya Şehitliği

Basamaklı bir yapıda inşa edilen Anıtkaya ŞehitliğiAfyonkarahisar’da bulunmaktadır.Anıtkaya kasabasında bulunan Anıtkaya Şehitliği, 1922 muharebesi sırasında 13. Alay ve 20 Alay’ın şehitleri anısına yapılmıştır.12 Subay ve 6 Er’in yattığı şehitlik, 1924 yılında yapılmıştır ve 1972 yılında yenilenmiştir. Afyon’da bulunan Anıtkaya Şehitliği’nde her yıl 28 Ağustos’ta devlet töreni düzenlenmektedir. Şehitlikte düzenlenen törenlere katılabilir ya da sıradan bir günde sadece anlamlı saatler geçirmek adına Anıtkaya Şehitliği’ni ziyaret edebilirsiniz.

Afyon Zafer Müzesi

Afyon Zafer Müzesi

Afyon Zafer Müzesi, Afyon şehir merkezinde yer almaktadır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin planlandığı, taarruz emrinin verildiği yerdir. 1985 yılında müze haline getirilen binanın önemi, Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak Paşa’nın bu binada o dönemde kalmaları ve binayı karargah olarak kullanmalarından gelmektedir.

Afyon Bolvadin Müzesi

Afyon Bolvadin Müzesi

Afyon Bolvadin Müzesi, Afyon’un Bolvadin ilçesinde, arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği bir müzedir.

Afyon Arkeoloji Müzesi

Afyon Arkeoloji Müzesi

Afyonkarahisar Müzesi, Afyon şehir merkezinde yer almaktadır. Müzede, Roma, Bizans, Hitit, Frigya, Hellenistik devirlere ait eserler sergilenmektedir.